12 Mayıs 2015 Salı

Desen: Göz çizimi


Göz çizimini doğru yapmak için gözün anatomisini bilmek gerekir. Göz küre şeklindedir. Kafatasında göz yuvalarının içine yerleşmişlerdir. Biz sadece dışarıdan görünen kısmını çizeriz. Fakat tamamını bilmek ve algılamak doğru bir çizimin olmazsa olmazıdır.



1. Göz yuvarlağını tam dairesel çizmemiz gerekir.



2. Göz kapaklarını sırayla oval bir şekilde çizeriz. 



3. Üst göz kapağı çizgisini biraz kalınlaştırırız ve dairenin kenarından kapak çizgisini veririz.



4. Göz içi (iris) gölgesini yaparken aks çizgilerini takip ederek çizgisel bir çalışma yaparız.



5. Kirpikler gözün kuyruk tarafına doğru üst üste devrilerek çizilirler.



6. Işık-gölge vererek bitiririz. Göz içi ışığı gözün rengine göre ve karşıdan gelen ışığa göre değişir. Açık renk gözlerde gölge (koyuluk) daha az, koyu renk gözlerde ise fazladır.


4 Mayıs 2015 Pazartesi

Sarılı Kadın

1 Mayıs 2015 Cuma

Eskiçağ Yunan Resmi


İ.Ö. 7. ve 6. yüzyılda, resmin evrimi üzerine biraz tutarlı bir açıklama yapmayı sağlayan belgeler dizisi başlar. Başlangıçta bu tanıklıklar dolaysızdır: 1968'e kadar elimizde hiçbir gerçek Yunan resmi yoktu. Bu resim üzerine fikirlerimizi vazolardaki resimlerden ediniyorduk ve doğal olarak bu fikir, bir Sévres tabağı bir Boucher tablosu üzerine ne kadar doğru bir fikir verirse o kadar doğruydu.

Dypilon'un geometrik üsluplaştırmasından sonra, İ.Ö. 7. ve 6. yüzyılda Korinthos ve Atina çanak çömlekçileri yaratıcı bir anlayışı geliştirerek Dor geometrisi ile İon fantezisi arasında bir denge kurdular. Bu Attike okulunun ilk şaheserlerinden biri, kırmızı pişmiş toprak zemin üzerine siyah figürlerle resmedilmiştir. Klitias'ın yaptığı bu vazoda -François vazosu adı verilir- iki yüz elli figür, üst üste bölgelerde toplanmıştır ve Homeros'un anlatılarından alınan konular, sonradan "Yunan İncili" adı verilen şeyi oluşturur. Eserlerini imzalayan birçok sanatçının adını biliyoruz. Siyah figürleri yapanlar arasında İ.Ö. 7. yüzyılda Euphronios, Amazonlar efsanesini ve Klitos efsanesini ağırbaşlı üslubuyla işleyerek siyah zemin üzerine kırmızı figürler usulünü başlatır ve resme tekniğiyle -Duris imzaladığı otuz vazosunda bu tekniği benimsemiştir- daha büyük bir kesinlik kazandırır.

Phidias'ın çağdaşı ve İ.Ö. 5. yüzyılın en ünlü Yunan ressamı olan Polygnotos'un adını bilmemize karşılık, eseri üstüne hiçbir bilgimiz yok. Neyse ki, 1968'de Paestum'da bulunan kayaya çizilmiş resimler -bir şölen sahnesini ve bir ölü çukurunda yapılan cenaze alayını (İ.Ö. 490 - İ.Ö. 480) canlandırırlar- arkaik çağ Yunan resminin bugün bilinen tek örneğini bize tanıttı. 1969'da aynı yerde bulunan daha sonra (İ.Ö. 340) resimlenmiş otuz kadar mezar da -dört atlı araba, yumruk sporcuları, ağır piyadeler, boğa ve akbaba kurbanları temsil edilmiştir- ilk buluşu klasik çağ bakımından tamamladı. Uzmanlar bu mucizevi resim müzesini, yerel bir geleneğin hizmetindeki o çağ Yunan resminden esinlenen Lakonialı sanatçılara malederler.

İ.Ö. 4. yüzyıl başında, resmin klasik çağının başlıca ressamları Asya okulunun temsilcisi olan Ephesoslu Parrhasios ile Lukania asıllı olan ve aydınlık peyzajlar yapan Zeuksis'tir. Helenistik dönemin zanaatçi olmayan en büyük ressamı ise İskender'in portrecisi olan Apelles'tir. Pompei'deki Fauna'nın Evi'nde bulunan (bugün Napoli'de) ünlü İssos Savaşı çinisi, üslubu üstüne bir fikir verir.